Teknoloji

Hemşehri Sohbeti

balıkesirHemşehri, aynı iklim aynı coğrafya aynı kültür, aynı bağ, bahçe, sokak, cadde. İnsan hemşehrisiyle sohbet ederken kendini buluyor birden. Doğup büyüdüğü  güzellikler her şeyiyle gözünde canlanıyor. Hemşehrisinin sesini duydu mu, insanın ağzı değişiyor . Kelimeler yuvarlanıyor, dil bir başka dönüyor. Dünyada kimsenin bilmediği sözcükler birer parolaymışta kimseye söylenmiyormuş gibi dökülmeye başlıyor. “Sadıç” oluyor bazen, bazen de “saadıc”. Geliyorum demek çok zor geliyor, iyi hadi “geliyom” oluveriyor.

Ağız  kaymasını, ne zaman memleketten bir dostumu, arkadaşımı görsem en derin bir şekilde yaşayanlardanım. Bilerek isteyerek değil, o an değişiyor her şey. Hakim olamıyorum kendime. Sadece kelimeler değil, gülüşüm de değişiyor nedense. Neyse nasıl olsa hemşehrimle konuşuyorum sorun yok  diyorum her fark ettiğimde.

Laf lafı açıyor, cümle cümleyi tamamlıyor hemşehri sohbetinde. Dakikalar hızla akıyor, kesilmiyor . Bizim memlekette şuna bu derler demiyor mesela hiç hemşehrim. Zaten neyse o. Ne gerek var şimdi bu güzel sohbetin içinde meyvenin adını diğerininkiyle eşleştirmeye; çekirdeğe, günebakana çiğdem fatma demeye. Üstelik rahat oluyor insan, öyle espri yaparken de çok düşünmüyor. Detayla girmeden anlatıyor derdini veya anlattığı bir fıkranın otuz beş versiyon değiştirilmiş haliyle karşılaşmıyor. Ucu dokunmuyorsa bir de, başka memleketlere giydirmesi ne kadar kolay ne kadar güzel oluyor. On defa düşünmüyor insan; şimdi bu sohbette şunu söylersem acaba ortamda şu vilayetten adam var mıdır diye. Açıyor ağzını yumuyor gözünü.  Yormuyor insanın kafasını fazla,  akıp gidiyor…

Hemşehri sohbeti böyle bir şey işte. Rahatlatıyor  insanı; kurallarla örülmüş maskelerden uzak, kuş gibi özgür ve küçük bir  çocuk kadar umursamaz yapıyor.

İyi geceler…